Yapay zekâ dünyasında neler olup bittiğini merak ediyorsan, bu yıl iki dev güncellemeye özellikle dikkat etmeni öneririm: OpenAI’ın GPT-4.1 modeli ve TikTok’un arkasındaki dev ByteDance’ın video üretim sistemi Kling 2.0. Her biri kendi alanında ezber bozan yeniliklerle karşımızda. Eğer yapay zekâ nerelere geldi diye düşünüyorsan, buyur içine birlikte bakalım. Bu arada detaylı içeriklerle ilgileniyorsan buradan ana sayfamıza da göz atabilirsin.
GPT-4.1 Neler Sunuyor?
This modelin olayı bambaşka! GPT-4o’nun sunduğu 128 bin tokenlık bağlamla kıyaslayınca, GPT-4.1 tam 1 milyon tokenlık bir bağlam penceresiyle geliyor. Bu ne demek biliyor musun? Koca bir romanı anlayarak tartışabilecek kadar bilgi tutabiliyor. Üstelik talimatları takip etme ve kod yazma performansı da bir hayli artmış; SWE-bench testinde %54,6 başarı oranına ulaşmış.
Ayrıca Mini ve Nano gibi sürümlerle %80’e varan maliyet avantajı ve %40’a kadar hız artışı sunuyorlar. Büyük şirketler için bu durum oldukça değerli çünkü hem hızlı hem de stabil sonuçlar elde edebiliyorlar. Çok modlu destek (yani metin, görsel, video vs.) de cabası. Kısacası GPT-4.1 daha zeki, daha hızlı ve bütçe dostu.
Kling 2.0 ile Videolar
Gelelim görsel dünyaya. Kling 2.0, birkaç satırlık bir metni alıp sanki gerçek bir film setinde çekilmiş gibi bir video üretebiliyor. Önceki sürüm olan Kling 1.6’ya göre, karakter hareketleri daha doğal, yüz ifadeleri çok daha gerçekçi. Özellikle karmaşık eylem dizilerini başarılı şekilde yorumlaması dikkat çekici.
Yeni gelen “Çoklu Eleman Editörü” özelliği ise kullanıcıya sahnedeki detaylara müdahale imkânı sunuyor. Eğitim videoları, reklamlar, hatta kısa film projeleri için oldukça yaratıcı fırsatlar doğuruyor. TikTok içerik üreticilerinden profesyonel stüdyolara kadar herkesin işine yarayacak türden bir yenilik.
Kısa Karşılaştırma
- GPT-4.1: Dev bağlam, kodlama güçlenmesi, düşük maliyet ve hız artışı
- Kling 2.0: Gerçekçi video üretimi, doğal mimikler, sahne düzenleme imkânı
Son Söz
2025’e girerken, yapay zekânın metinden videoya kadar her alanda sınırları zorladığına şahit oluyoruz. Benim gözlemim; gerek yazılı içerikler gerekse görsel projeler açısından bu iki model, işlerimizi kolaylaştırmakla kalmayıp hayal gücümüzü de genişletiyor. Teknolojinin bu haliyle neler yapabileceğini düşünmek bile heyecan verici.