Yapay zeka (YZ) son yıllarda neredeyse hayatımızın her alanına sızdı. Benim gibi teknolojiye meraklı birçok kişi, YZ’nin olanaklarını heyecanla takip ediyor. Ama bazen karşıma öyle durumlar çıkıyor ki, bazı bireylerin ya da işletmelerin bu değişimi tamamen görmezden geldiğine inanamıyorum. Bu yazıda, doğrudan 10 örnek olmasa da, YZ’yi önemsememenin nelere mâl olabileceğine dair bazı gerçekçi senaryolar üzerine konuşmak istiyorum.
YZ’yi görmezden gelmek
Birçok küçük ve orta ölçekli işletme, dijital dönüşümü hâlâ yeterince ciddiye almıyor. Mesela geçtiğimiz yıllarda bazı perakende zincirleri online alışveriş trendini yakalayamadı. Sonuç? Büyük zararlar, hatta iflaslar. Amazon ve benzeri devler, YZ sayesinde hem müşteri alışkanlıklarını analiz ediyor hem de stok yönetimini optimize ediyor. Bu değişime ayak uyduramayanlar piyasadan silinmeye mahkûm.
YZ’nin temel işlevleriyle ilgili daha fazla bilgi için anasayfaya göz atabilirsin. Orada bazı başlangıç kaynaklarını paylaştım.
İstihdam ve uyum
Bazı profesyoneller, özellikle daha geleneksel sektörlerde çalışanlar, YZ’yi “moda” olarak görüp öğrenme ihtiyacı hissetmiyor. Ancak birçok alanda mülakat süreçlerinde artık temel düzeyde YZ kullanımı bekleniyor. Özellikle pazarlama, yazılım, hatta hukuk gibi alanlarda.
“YZ işlerimizi almayacak; YZ’yi kullananlar işlerimizi alacak.” — Bilinmeyen bir uzman
Etik ve güvenlik boyutu
YZ’nin gelişimi, sadece performans ya da verimlilik değil, etik sorunları da beraberinde getiriyor. Örneğin bazı algoritmalar, ırk ya da cinsiyet gibi konularda önyargılara sahip olabilir. Bu da kurumsal imajı büyük ölçüde zedeleyebilir. YZ kullanmamak değil, onu yanlış kullanmak da ciddi sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle doğru bilgiye ve uzmanlığa başvurmak çok önemli.
Uzun lafın kısası, YZ sadece geleceğin değil şu anın da bir parçası. Onu yok saymak, tıpkı internetin ilk çıktığı yıllarda “geçici bir heves” diyenlerin durumuna benziyor. Bugün hâlâ zaman varken, gözümüzü dört açmakta fayda var.